Mardin, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, tarihi dokusu, benzersiz mimarisi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir şehirdir. Farklı kültürlerin ve inançların yüzyıllardır bir arada yaşadığı bu şehir, taş yapıları ve dar sokaklarıyla geçmişin izlerini taşır. Mezopotamya Ovası’na hâkim yüksek bir tepede kurulu olan Mardin, adeta bir açık hava müzesi niteliğindedir.
Mardin’in tarihi M.Ö. 3000’lere kadar uzanır. Sümerler, Akadlar, Asurlar, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi birçok medeniyet burada iz bırakmıştır. Şehirde farklı inançlara ait birçok dini yapı yer alır. Ulu Camii, Mardin’in en önemli yapılarından biridir ve şehrin tarihi atmosferini hissettiren bir eserdir. Ayrıca, Deyrulzafaran Manastırı, Süryanilerin en önemli ibadet merkezlerinden biri olarak bilinir ve Mardin’de dini çeşitliliğin simgelerinden biridir.
Mardin’in taş mimarisi, şehri diğer birçok şehirden farklı kılar. Mardin taşları olarak bilinen özel kesme taşlardan yapılan evler, sıcak yaz günlerinde serin, kış aylarında ise sıcak tutar. Şehrin dar sokaklarında yürürken, altın rengi taşlarla bezenmiş tarihi evler ve yapıların arasında kendinizi başka bir dönemde hissedersiniz. Bu evler, birbirine yakın şekilde inşa edilmiş olup, yukarıdan bakıldığında şehir, bir bütünlük içinde yükselir. Mardin’in bu eşsiz mimarisi, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer almakta olup, şehrin turizm açısından önemli bir değere sahip olduğunu gösterir.
Mardin ekonomisi, tarım, hayvancılık ve turizme dayanır. Şehirde, buğday, arpa, mercimek gibi tarım ürünleri yetiştirilir. Bunun yanı sıra Mardin’in ipek dokumacılığı, telkari gümüş işçiliği ve bakır işlemeciliği gibi geleneksel el sanatları meşhurdur. Özellikle telkari sanatı, ince gümüş tellerin işlenmesiyle yapılan ve büyük bir ustalık gerektiren bir zanaattır. Bu el sanatları, Mardin’in tarih boyunca sanatın ve zanaatkârlığın merkezi olmasının en önemli göstergelerindendir.
Mardin mutfağı, Arap, Kürt, Süryani ve Türk kültürlerinin etkisiyle zenginleşmiş bir mutfaktır. Baharatların ve etin sıkça kullanıldığı bu mutfakta özgün tatlar ön plana çıkar. Kaburga Dolması, etin içine baharatlı pirinç doldurularak yapılan özel bir yemektir ve Mardin sofralarının vazgeçilmezidir. İkbebet ve İrok gibi içli köfte türleri de şehirde çok sevilir. Mardin mutfağının bir diğer ünlü lezzeti ise Kibbeh adlı bulgurlu köftedir. Bu yemekler, Mardin’in zengin kültürel mozaiğini sofralara taşır.
Mardin, yıl boyunca çeşitli kültürel etkinliklere ve festivallere ev sahipliği yapar. Mardin Bienali, şehrin sanat ve kültür yaşamını canlandıran önemli etkinliklerden biridir. Yerel ve uluslararası sanatçıların katılımıyla gerçekleşen bu etkinlikte, sergiler, performanslar ve sanat söyleşileri düzenlenir. Ayrıca Mardin Film Festivali de şehrin sosyal hayatını canlandıran bir diğer etkinliktir. Bu festivalde bölgesel ve uluslararası filmler gösterilir, sinemaseverler bir araya gelir. Mardin’de ayrıca Süryani Bayramları ve çeşitli dini bayramlar da farklı kültürleri bir araya getirir.
Mardin, hem kara yolu hem de hava yolu ile ulaşımı oldukça kolay bir şehirdir. Mardin Havalimanı, Türkiye’nin çeşitli şehirlerine düzenli uçuş seferleriyle bağlanır. Kara yolu ile Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep gibi yakın illerden de Mardin’e ulaşmak mümkündür. Şehir içi ulaşımda minibüs ve taksiler kullanılarak tarihi mekânlara ve turistik alanlara rahatlıkla ulaşım sağlanabilir.