Kıbrıs’ın başkenti olan Lefkoşa (Nicosia), adanın hem kuzey hem de güney kısmında yer alan ikiye bölünmüş bir şehir olarak dünyada benzersiz bir yere sahiptir. Tarihi yapıları, modern yaşamın izleri ve zengin kültürüyle Lefkoşa, her iki tarafında da keşfedilmeye değer sayısız güzellik sunar. Hem Kuzey Lefkoşa hem de Güney Lefkoşa tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerle dolu bir keşif rotası sunar. İşte Kıbrıs Lefkoşa’da mutlaka gezilmesi gereken yerler!

1. Selimiye Camii (St. Sophia Katedrali)

Lefkoşa’nın en etkileyici tarihi yapılarından biri olan Selimiye Camii, Gotik ve Osmanlı mimarisinin bir arada bulunduğu eşsiz bir eserdir. 13. yüzyılda St. Sophia Katedrali olarak inşa edilen bu yapı, Kıbrıs’ın en büyük ve en görkemli gotik yapısıdır. Osmanlı döneminde camiye çevrilen Selimiye, günümüzde hem ibadete açık bir cami hem de tarihi bir anıt olarak ziyaret edilebiliyor. Zarif sütunları, gotik pencereleri ve etkileyici kubbesi ile Selimiye Camii, Lefkoşa’nın sembollerinden biridir.

2. Büyük Han

1572 yılında Osmanlı döneminde inşa edilen Büyük Han, Lefkoşa’nın en önemli tarihi yapılarından biridir. Venedik döneminden kalan yapılarla çevrili olan han, adanın en büyük Osmanlı hanıdır. Tarih boyunca kervansaray olarak kullanılmış olan bu yapı, günümüzde sanat galerileri, hediyelik eşya dükkanları, kafeler ve el sanatları atölyelerine ev sahipliği yapmaktadır. Hem tarihi dokusu hem de canlı atmosferi ile Büyük Han, Lefkoşa’nın kalbinde bir mola vermek ve Kıbrıs’ın kültürel dokusunu hissetmek için ideal bir noktadır.

3. Girne Kapısı

Lefkoşa’yı çevreleyen Venedik surlarının en önemli kapılarından biri olan Girne Kapısı, 1567 yılında Venedikliler tarafından inşa edilmiştir. Kuzey Kıbrıs’ın Girne yönünden Lefkoşa’ya giriş noktası olan bu tarihi kapı, zaman içinde Osmanlılar tarafından da kullanılmıştır. Günümüzde turistik bir cazibe merkezi olarak hizmet veren Girne Kapısı, tarih severlerin Lefkoşa’da mutlaka görmesi gereken yerlerden biridir. Kapı üzerindeki Osmanlı dönemine ait kitabe ve tarihi izler de oldukça dikkat çekicidir.

4. Lokmacı Sınır Kapısı

Dünyada nadir görülen bölünmüş şehirlerden biri olan Lefkoşa’da, Lokmacı Sınır Kapısı, hem kuzeyi hem de güneyi birleştiren en popüler geçiş noktasıdır. 2008 yılında yayalara açılan bu sınır kapısı, hem kuzeyde hem de güneyde tarihi sokakların kesişim noktasında yer alır. Sınırı geçip iki farklı kültürü, mimariyi ve atmosferi bir arada deneyimlemek isteyenler için Lokmacı Sınır Kapısı, oldukça etkileyici bir yerdir. Kapının her iki tarafında yer alan restoranlar, kafeler ve mağazalar ise şehir turunuza renk katacaktır.

5. Leventis Belediye Müzesi

Lefkoşa’nın zengin tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyenler için Leventis Belediye Müzesi harika bir durak. Müze, Kıbrıs’ın tarih öncesi dönemlerinden günümüze kadar olan süreçte Lefkoşa’nın tarihini anlatan zengin koleksiyonlara sahiptir. Antik dönemlerden kalma eserler, Venedik ve Osmanlı dönemine ait objeler, Kıbrıs kültürü ile ilgili sergiler ve daha fazlası burada sergilenmektedir. Şehrin tarihine derinlemesine bir yolculuk yapmak isteyenler için bu müze mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir.

6. Ledra Caddesi

Lefkoşa’nın en popüler caddelerinden biri olan Ledra Caddesi, hem alışveriş hem de yemek için mükemmel bir yerdir. Kuzey ve güney Lefkoşa’nın tam ortasındaki Lokmacı Sınır Kapısı’nın hemen yanından başlayan bu cadde, modern butikler, kafeler, restoranlar ve hediyelik eşya dükkânları ile doludur. Hem yerel halkın hem de turistlerin sıkça tercih ettiği Ledra Caddesi’nde yürürken, Lefkoşa’nın modern yüzünü keşfederken Kıbrıs mutfağının tadını çıkarabilirsiniz.

7. Bedesten

Lefkoşa’nın en tarihi yapılarından biri olan Bedesten, Bizans döneminden kalma bir kilise olarak inşa edilmiş, Osmanlı döneminde ise bedesten (kapalı çarşı) olarak kullanılmıştır. Gotik ve Osmanlı mimarisinin iç içe geçtiği bu yapı, günümüzde bir kültür merkezi olarak hizmet vermektedir. İçinde çeşitli sanat sergileri, konserler ve kültürel etkinlikler düzenlenen Bedesten, tarihi dokusuyla hem mimari hem de kültürel açıdan Lefkoşa’da keşfedilmesi gereken yerlerden biridir.

8. Derviş Paşa Konağı

Kıbrıs’ta Osmanlı döneminin izlerini en iyi şekilde yansıtan yapılardan biri olan Derviş Paşa Konağı, 19. yüzyılda inşa edilmiştir ve geleneksel Osmanlı mimarisini gözler önüne serer. Günümüzde Etnografya Müzesi olarak kullanılan bu yapı, Kıbrıs halkının günlük yaşamına, geleneklerine ve kültürel mirasına dair zengin bir koleksiyon sunmaktadır. Konağın içinde sergilenen geleneksel Kıbrıs kıyafetleri, el işleri ve günlük yaşam objeleri, ziyaretçilere geçmişe dair ilgi çekici bir bakış sunar.

9. Büyük Hamam

Lefkoşa’da Osmanlı dönemine ait bir diğer önemli yapı ise Büyük Hamamdır. 16. yüzyılda inşa edilen bu hamam, Osmanlı mimarisinin zarif detaylarını taşır ve günümüzde hala kullanıma açıktır. Hem turistler hem de yerel halk tarafından sıkça ziyaret edilen Büyük Hamam, geleneksel bir Osmanlı hamamı deneyimi sunar. Yorgunluk atmak ve Lefkoşa’nın tarihi atmosferinde rahatlamak isteyenler için mükemmel bir seçenektir.

10. Kıbrıs Arkeoloji Müzesi (Güney Lefkoşa)

Lefkoşa’nın güney kısmında yer alan Kıbrıs Arkeoloji Müzesi, Kıbrıs’ın en önemli ve en büyük müzelerinden biridir. Ada genelinde yapılan kazılardan elde edilen antik eserlerin sergilendiği bu müze, Kıbrıs tarihinin ve arkeolojik zenginliklerinin izlerini taşır. Neolitik dönemden Bizans dönemine kadar uzanan geniş bir koleksiyona sahip olan müzede, heykeller, seramikler, sikkeler ve daha pek çok eser yer almaktadır. Tarihe ve arkeolojiye ilgi duyanlar için bu müze mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır.