Antalya’ya 100 km uzaklıkta olan Olimpos’ta, berrak denizi ve bozulmamış tarihi ile nadide beldelerimizdendir. Özellikle konfordan uzak, doğa ve tarihi soluduğu havada hissetmek isteyenler için birebirdir.

İçinden geçen bir derenin ayirdigi iki yamaç, kaplumbağalarının yavrulama alanı olduğundan özel sit alanı olarak korunur. Bu nedenle yapılaşma da yasak olduğundan konaklama için ağaç evleri ya da Çıralı’daki pansiyonları tercih etmeniz gerekir.

Olimposta denize girmek ayrı bir keyiftir. Yüzerken dağlara doğru baktığınızda bir Ortaçağ kalesinin muazzam kalesini görürsünüz. Nehrin karşı tarafında hamam kalıntıları, roma devrinden bir esinti gibi görünen antik tiyatro bulunur. Denizden çıktığınızda tuzlu suyu vücunuzdan atmak için buz gibi tatlısuyun içinde tarihin içinden çıkıp günümüze geri gelirsiniz.

Genellikle üniversite öğrencilerinin ve Turistlerin tercih ettiği tatil köyü. Ağaç evleri, çadır mekanı olarak kullanılabilecek açık alanları, Likya Yolu üzerinde bulunur..

Kemer ile Adrasan arasında kalan Olimpos size bol oksijen, tertemiz bir deniz, isteyenlere eglence ve gece hayatı da vadediyor..

Olimpos Beydağları Sahil Milli Parkı: Antalya yeni liman yakınından başlar ve Beydağların’nın sahil şeridinde son bulur. Olimpos Beydağları Sahil Milli Parkı, sahip olduğu güzelliklerle tarihi bir öneme sahiptir.

Ulupınar: Phaselis’ten sonra Tekirova’yı geçtiğinizde ulu çınar agaçlarının altında coşkulu suların aktığı yol kıysında bulunur. Ulupınar’ın ormanlik arazisi ve debisi yüksek sularıyla bölgeye olan ilgiyi artırır.

Yanartaş: Bir Likya kenti olan Khimaira’da, antik çağlardan bu yana hiç sönmeden yanan ateş, bir doğal gaz kaynağının çatlaklarından yeryüzüne çıkar. Eskiden daha güçlü olan ateş, zamanla küçük ama çok sayıda aleve dönüştü. Gündüz saatlerinde belli belirsiz olan alevleri, akşam saatlerinde izlemek daha etkileyicidir.

Çıralı: Tatilini sakin bir oramda çiçek kokuları, portakal ağaçları, sabah kuş akşam deniz sesiyle yaşamak isteyenlerin vazgeçilmez mekanlarından biridir.